Yalçın Koşukavak ismi, futbolseverlerin bir yerden hatırladığı, bildiği bir isim veya tanıdığı bir eski oyuncu gibi. 48 yaşındaki teknik adam, çok parlak olmayan kalecilik hayatına 33 yaşındayken son verdikten sonra yine futbolun içinde kalmaya karar veren isimlerden bir tanesi. Reha Kapsal’ın yardımcı antrenörlüğünü yaptığı Karşıyaka, Manisaspor, Bursa Nilüfer, Şanlıurfaspor gibi deneyimlerden sonra ilk olarak Altay ile teknik direktörlük macerasına atılan Koşukavak burada pek iyi olmayan bir sınav verdi.
Yalçın Koşukavak’ın Potansiyeli İyiydi
Sonrasında kendisini futbol dünyasına tanıttığı İstanbulspor’un başına geçen Koşukavak burada geçirdiği üç sezonda önemli işlere de imza attı. Sonrasında Gazişehir, Bursaspor, Altay, Denizli ve en son olarak Kayserispor’u çalıştıran teknik adamın bir dönem Fenerbahçe’nin de radarına girdiği biliniyor.
Takımlarında belirli bir anlayış sunan teknik adamın maç içi reaksiyonları ve esnekliği de onu öne çıkaran özelliklerinden bir tanesi.
Yalçın Koşukavak Neden Yapamadı
Potansiyelini göstermesi ve bunu belirli periyotlarda yansıtmasına rağmen Yalçın Koşukavak da Türkiye’de görev yapan diğer yetenekli teknik adamların yaşadığı sorunlara haiz. Bunlardan en önemlisi ve temel olanı ise kariyer yönetimini yapamaması.
İstanbulspor’da geçirdiği üç sezon dışında en uzun süreli kaldığı takımda sadece 18 maç yöneten hocanın bu özelliği ona küme düşen takımların hocası gibi bir görüntü kazandırıyor ve Yalçın Koşukavak bu etiketten çok daha fazlasını başarabilecek bir niteliğe sahip.
Oyun içindeki konsantrasyonu konusunda hem kendisini hem de çalıştırdığı takımları geliştirmesi gereken hocanın bu yönünü de geliştirmesi onun kariyerinde önemli bir adım olacak. Bu sıçramayı Beşiktaş’ta bulduğu şans ile Sergen Yalçın, Başakşehir’de gösterdiği performans ile Abdullah Avcı başardı ve bir üst kategoride değerlendirilen hocalar haline geldiler.
Yalçın Koşukavak da bu hocaların yakınında veya bu hocalarla sayılabilecek bir teknik adam iken yaptığı başarısız seçimler veya yaşadığı anlaşmazlıklar onun bu sıçramayı yapmasını engelliyor.
Ortalama görev süresi 6 ay olan teknik adamın bu özelliğini bilen Anadolu kulüpleri, felsefesi olan bir teknik adamı kendilerini kurtarması için takımın başına getirdikten sonra gönderiyorlar ve bu durum hem takımlara hem de hocanın kariyerine oldukça büyük bir olumsuzluk katıyor.